Kemik ağrısı miyelomun en sık rastlanan erken belirtisidir. Birçok hasta
sırtında veya kaburgalarında ağrı hisseder ama herhangi bir kemikte de
gelişebilir. Ağrı genellikle hareketle kötüleşir. Hastalar daha kolay
yorulurlar ve genellikle güçsüzlük hissederler. Anemiden dolayı ciltleri
soluk olabilir, anemi miyelom hastalarında sık rastlanan tıbbi bir sorundur
ve yorgunluğa neden olabilir.
Hastalık ilerledikçe kandaki diğer normal hücrelerin, örneğin beyaz küreler
ve trombositlerin konsantrasyonu da düşer. İstilacı virüsler, bakteriler
veya diğer hastalık ajanlarına karşı etkin bir şekilde ve yeterli miktarda
antikor yapılamadığından hastalarda tekrarlayan enfeksiyonlar olabilir.
İdrar yolu, bronş, akciğer, deri veya diğer bölgelerdeki enfeksiyonlar
hastalığın ilk belirtisi olabilir.
Bunlara ek olarak, tekrarlayan enfeksiyonlar hastalığın seyrini
kötüleştirebilir. Diğer erken semptomlar eller ve/veya ayaklarda "periferik
nöropati" olarak adlandırılan durumun neden olduğu uyuşukluk, karıncalanma,
yanma veya ağrıdır. Bazı hastalarda yüksek kalsiyum seviyeleri aşırı susama
ve idrar çıkarma, konstipasyon (kabızlık) ve ekstrem vakalarda uyanıklık
azalması ve böbrek yetmezliğine neden olur.
Nadiren bazı vakalarda kandaki M protein konsantrasyonunun yüksek olması
nedeniyle "hiperviskozite sendromu" vardır. Hiperviskozite sendromunda
anormal kanama, baş ağrısı, göğüs ağrısı, uyanıklıkta azalma ve nefes
darlığı semptomları yer alır.
Miyelom hastalarının yaklaşık beşte birinde tanı konduğu anda hiçbir semptom yoktur. Bu tip hastalarda, başka sebeplerle örneğin rutin fizik muayenenin bir parçası olarak gerçekleştirilen laboratuar testleri veya röntgen filmlerinde saptanan anormalliklerle hastalık saptanır.